Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Trollerin vergilemesi PDF Yazdır e-Posta
17 Eylül 2014
Image

Sosyal medya mecralarında, yapmış olduğu paylaşım ve yorumlarla diğer kullanıcıları etkilemeyi, harekete geçirmeyi amaç edinen, çoğunlukla müstear isimler kullanan kimseler trol olarak isimlendiriliyor.

Kendiliğinden hareket eden troller olabildiği gibi; başkalarının emir veya talepleri doğrultusunda, tamamen daha önceden belirlenen belli bir amaç doğrultusunda hareket eden ve yapmış olduğu paylaşım ve yorumlarla diğer kullanıcıları belli bir düşünce etrafında toplamayı amaç edinen troller de bulunmaktadır.

İkinci tür trollerin faaliyetleri karşılıksız olmamakta, maddi menfaat karşılığı yapılmaktadır. Bu durumda elde edilen gelirin vergilemesi, hizmet verilen kişi ile arasındaki ilişkiye, organizasyon yapısına ve yapılan paylaşımların niteliğine göre farklılık göstermektedir.

Bireysel faaliyetler

İnternet reklamcılığında banner reklamların etkisi azalıyor. Firmaların kurumsal bloglarından ve sosyal medya hesaplarından yapmış olduğu içerik pazarlaması yeterli olmuyor.

Native advertising olarak isimlendirilen yöntemde ise özellikle sanal ortamda etkin izleyici profiline sahip hesaplar/hesap sahipleri aracılığıyla yapılan paylaşımlar aracılığıyla, tüketicilerin reklam görüntüsünden uzak doğal şekilde markayla karşılaşmaları sağlanıyor.

Takipçi sayısı yüksek bir twitter hesabında, belli bir ürünün övülmesi, tüketici deneyimlerine yer verilmesi, ilgili ürünü almaya yatkın tüketicinin ilgisini daha çok çekiyor, satış ihtimalini artırıyor.

Görsel paylaşımlarla, tüketici deneyimleriyle ürünün faydalarına değinilmesi, marka öykülerine yer verilmesi, tüketici beklentileriyle örtüşerek satın alma kararlarında etkili oluyor.

Bu reklam modeline en uygun ortamlar arasında bloglar, facebook ve twitter hesapları, kişisel internet siteleri yer alıyor. Sadık okuyucuları tarafından takip edilen, belirli konularda zengin içerik olan bloglar ve sosyal medya hesapları firmalar tarafından reklam mecrası olarak tercih edilebiliyor.

Ne zaman ücret?

Eğer trol, reklam içeriğini firmadan temin ediyorsa, talep edilen çizginin dışına çıkmadan kendisine gönderildiği ya da öngörüldüğü şekilde içerik sunumu yapıyorsa, diğer bir söyleyişle tamamen reklamını gerçekleştirdiği firmanın sevk ve idaresinde çalışıyorsa elde edilen gelir ücret olarak nitelendirilebilir.

Gelir Vergisi Kanunu uyarınca, ücret işverene tabi olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilen menfaatlerdir; ücretin başka adlar altında ödenmiş olması veya kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez.

Reklam hizmeti karşılığı ödenen tutarın ücret olarak nitelendirilmesi halinde, işveren konumundaki kişi tarafından gelir vergisi tevkifatı yapılması gerekecektir.

Aynı kişinin birden fazla kişi adına hareket etmesi, diğer bir deyişle birden fazla işverenden ücret geliri elde etmesi halinde, stopaj uygulanmış olsa dahi elde edilen gelirin tutarına bağlı olarak ayrıca gelir vergisi beyannamesi verilmesi gerekebilir. Hali hazırda çalıştığı bir işi varken, ilave olarak sosyal medyada diğer kişilerin sevk ve idaresi altında onlara tabi olarak faaliyet gösteren kişiler de birden fazla işverenden ücret geliri elde etmiş olmaktadır.

İş Kanunu hükümlerinin uygulanmamış olması, firma bordrosunda ilgili kişinin yer almaması ya da ticari saik ile değil siyasal amaçlarla hareket ediliyor olması elde edilen kazancın vergi kanunları karşısındaki niteliğini ve vergilemesini değiştirmeyecektir.

Organize ekipler

Trol, hizmet verdiği kişinin sevk ve idaresi altında değilse, tamamen emir ve talimatlar doğrultusunda hareket etmekten ziyade arzu edilen çizgide faaliyet göstererek arada bir hizmet ilişkisi oluşturulmuş ise işçi-işveren ilişkisinden söz edilemez.

Örneğin, yapılan anlaşma gereği, trol kontrolü altındaki hesap/hesaplar vasıtasıyla firma ürünlerini/hizmetlerini kullanarak deneyimlerini sosyal mecrada paylaşıyor olabilir. Paylaşımların belli bir çizgide olması talep edilmekle birlikte içeriğe müdahale edilmiyor olabilir.

Ticari organizasyon içerisinde veya devamlı ticari faaliyet göstererek tacir sıfatını kazanmış kişiler tarafından gerçekleştirilen bu tür faaliyetler ticari faaliyet olarak değerlendirilmelidir.

Yargı kararlarında vurgulandığı üzere; maddi ve şekli anlamda ticari organizasyonun belirgin olmadığı durumlarda, kazanç doğuran işlemin çokluğu, devamlılık unsurunu belirleyen en nesnel ölçü olarak kabul edilmektedir. Devamlılık unsurunun gerçekleşmesi halinde, bu işlemlerin kazanç sağlamak amacıyla yapılmadığını kanıtlama yükümlülüğü mükellefe düşmektedir.

Ticari organizasyon birden fazla trolün aynı amaca özgülenmesi ile sağlanabileceği gibi tek bir trolün kontrol ettiği çok sayıda hesapla da gerçekleştirilebilir.

Ticari faaliyet kapsamında değerlendirilmesi halinde, mükellefiyet kaydı yapılarak defter tutulmalı, yapılan hizmet karşılığında fatura düzenlenmeli, KDV hesaplanmalı, elde edilen gelir ticari kazanç olarak beyan edilmelidir.

Suç geliri boyutu

Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun’da; suçtan kaynaklanan malvarlığı değerinin “suç geliri” olduğu,  Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 282’nci maddesinde öngörüldüğü üzere alt sınırı altı ay veya daha fazla hapis cezasını gerektiren bir suçtan kaynaklanan malvarlığı değerinin, yurt dışına çıkarılmasının veya bunların gayrimeşru kaynağını gizlemek veya meşru bir yolla elde edildiği konusunda kanaat uyandırmak maksadıyla çeşitli işlemlere tabi tutulmasının “aklama suçu” olduğu hükmedilmiştir. 

Gelir elde edilmesi amacıyla hareket eden trollerin faaliyetlerinin TCK uyarınca hapis cezası gerektiren bir suç oluşturması halinde, elde edilen gelir suç geliri olarak değerlendirilecektir.

Örneğin; TCK’nın 267’nci maddesi uyarınca; yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak ya da basın ve yayın yoluyla, işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Trol, başkalarına iftira atarak gelir elde diyorsa ve atılan iftira TCK 267 kapsamında ise elde edilen gelir suç geliri, bu gelirin yasal faaliyetlerden elde edildiği izlenimi yaratacak şekilde işlemlere tabi tutulması ise “suç gelirini aklama suçu”nu oluşturacaktır.

Ne zaman KKEG?

1 seri numaralı Kurumlar Vergisi Genel Tebliği'nin “Kanunen yasaklanmış fiiller nedeniyle katlanılan giderler” başlıklı bölümünde belirtildiği üzere; kanunen yasaklanmış fiiller nedeniyle katlanılan giderler ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili giderler niteliğinde olmadığından, bu giderlerin gelir ve kurum kazancından indirilmesi mümkün değildir. 

Bu doğrultuda, trollerin faaliyetleri kanunların izin verdiği sınırlar içerisinde gerçekleştirilmemiş ise şirketlerin trol kullanımı karşılığında katlandığı giderlerin vergi matrahından indirilmesi mümkün olmayacaktır. Onur Elele

http://www.vergidegundem.com/tr_TR/blog?blogid=2252430

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.