Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
15 ve 30+15 Günlük İtiraz Süresine Tabi İş Kanunu’ndan Doğan İdari Para Cezaları ve Önemli Bir Ayrıntı PDF Yazdır e-Posta
04 Ocak 2012

Image

4857 sayılı İş Kanunu’nda belirtilen yükümlülere aykırı davranışlar için aynı Kanun’un 98-99-101-102-103-104-105-106 ve 107. maddelerinde öngörülen idari para cezaları uygulanmakta ve uygulanması istenen bu idari para cezalarına karşı 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 27. maddesine göre 15 günlük sürede Sulh Ceza Mahkemesi’ne itirazda bulunulmaktadır.

I- GİRİŞ

6111 sayılı Kanunla 4857 sayılı Kanun’un 92. maddesinde yapılan değişiklikle birlikte; iş müfettişlerince yapılan teftiş sonucunda düzenlenen tutanak ve raporlarda belirtilen işçi alacaklarına karşı 30 günlük sürede İş Mahkemesi nezdinde itiraz yapılmadığı taktirde çıkarılan işçi alacakları kesinleşmektedir. İş müfettişlerince yapılan teftiş sonucunda bir yandan fazla mesai, hafta ve genel tatili çalışma ücreti, yıllık izin ücret alacağı gibi işçi alacakları çıkarılırken, bir yandan da aynı fiillerle ilgili idari para cezasının uygulanması teklif edilebilmektedir. Çıkarılan ve işverenliğe bildirimi yapılan işçi alacaklarına karşı 30 günlük sürede itiraz edilmediği taktirde, tespit edilen alacaklar kesinleşebilmekte, diğer yandan uygulanması istenen idari para cezalarına karşı 92. maddede yapılan değişiklikle 5326/27. maddesindeki 15 günlük itiraz süresi örtülü ve dolaylı bir biçimde asgari 30+15 gün olacak şekilde değişmiştir. Bu makalede, 15 günlük itiraz süresine tabi İş Kanunu idari para cezaları ile 30+15 günlük itiraz süresine tabi olan İş Kanunu’ndan doğan idari para cezaları açıklanmaya çalışılacaktır. www.ozdogrular.com

II- 15 GÜNLÜK İTİRAZ SÜRESİNE TABİ İDARİ PARA CEZALARI

A- 4857 SAYILI İŞ KANUNU’NDAN DOĞAN İDARİ PARA CEZALARI

4857 sayılı İş Kanunu’nun 3. maddesinde belirtilen, işyeri bildirim yükümlülüğünün yapılmaması, işyeri bildirim yükümlülüğünün muvazaalı olarak yapılması, ağır ve tehlikeli işyerlerinden sayılan işyerleriyle ilgili bildirim yükümlülüğünün yapılmaması, 5. maddesinde belirtilen işçilere eşit davranma ilkesine uyulmaması, 7. maddede belirtilen geçici iş ilişkisi hükümlerine uyulmaması, 8. maddeye göre iş şartlarını gösterir belgenin işçilere verilmemesi, 14. maddede belirtilen çağrı üzerine işçi çalıştırma yükümlülüklerine uyulmaması, 28. maddede belirtilen çalışma belgesini işten ayrılan işçiye vermemek, 29. maddesinde belirtilen toplu işçi çıkarma usullerine uymamak, 30. maddesinde belirtilen özürlü ve eski hükümlü işçi çalıştırmamak, 32. maddesinde yer alan işçi ücretlerinin kasten zamanında ödenmemesi veya ödenen ücretin banka kanalıyla ödenmemesi, 39. maddesine göre asgari ücret seviyesinin altında ücret ödenmesi, 37. maddesine göre ücret eklenti ve kesinti durumunu gösterir ücret hesap pusulasının işçilere verilmemesi, 38. maddesinde belirtilen esasların dışında ücret kesme cezasının verilmesi, 38. maddesine göre yüzde usulü ile çalışan işçilerin temsilcilerine adisyon pusulası genel toplamını gösterir belgenin verilmemesi, 41. maddesinde belirtilen esasların dışında fazla mesai yaptırılması ve fazla mesai ücretinin ödenmemesi veya fazla mesai karşılığında serbest zamanın işçilere verilmemesi, 56. maddesine göre, yıllık izinin Kanun’a aykırı biçimde parçalara bölünerek kullandırılması, 57. maddesine göre yıllık izin süresine ilişkin izin ücretinin ödenmemesi veya eksik ödenmesi, 59. maddesinde belirtilen yıllık izin ücretinin işten ayrılan işçiye ödenmemesi, 60. maddesine göre, yıllık ücretli izinin kullandırılmaması ya da eksik kullandırılması, 63. maddesine göre iş sürelerine ve ilgili yönetmelik hükümlerine göre işçilerin çalıştırılmaması, 64. maddesine aykırı biçimde telefi çalışması yaptırılması, 68. maddesine göre ara dinlenmesinin kullandırılmaması, 69. maddesine göre gece devresinde işçilerin 7,5 saatten fazla çalıştırılması veya gece ve gündüz postalarını değiştirmemek, 71. maddesinde belirtilen yaş sınırlarına aykırı biçimde genç ve çocuk işçilerin çalıştırılması, 72. maddeye göre 18 yaşını doldurmamış erkek ve her yaştaki kadın işçilerin yer ve su altında çalıştırılması, 73. maddesinde belirtilen gece çalıştırma yasağına ilişkin kanun ve yönetmelik hükümlerine uymamak, 74. maddesinde belirtilen kadın işçilerin doğum öncesi ve sonrası izin süresinde çalıştırılması veya ücretsiz izin verilmemesi, 75. maddeye göre her işçi için özlük dosyası düzenlenmemesi, 76. maddesine göre, çalışma sürelerine ilişkin yönetmelik hükümlerine uyulmaması, 77. maddesine göre iş sağlığı ve güvenliğinin gerektirdiği şartlara uymamak, 78. maddesine göre, İş Sağlığı ve Yönetmeliği hükümlerine göre alınmayan her tedbir için veya işletme belgesi almadan işyerinin faaliyetini sürdürmesi, 79. maddesine göre, kapatılan işyerinin izin alınmadan tekrar açılması, 80. maddesinde belirtilen iş sağlığı ve güvenliği kurullarının kurulması ve çalıştırılması ile ilgili hükümlere aykırı davranmak, iş sağlığı ve güvenliği kurullarınca alınan kararları uygulamamak, 81. maddesinde belirtilen, işyeri sağlık ve güvenlik birimi oluşturma, işyeri hekimi ile diğer sağlık personelini görevlendirme, iş güvenliği uzmanı olan mühendis veya teknik elaman görevlendirme yükümlüğünü yerine getirmemek, 85. maddesine aykırı olarak ağır ve tehlikeli işlerde 16 yaşından küçük işçilerin çalıştırılması, ağır ve tehlikeli işlerle ilgili mesleki belgesi olmayan işçilerin bu işlerde çalıştırılması, 86. maddesine göre ağır ve tehlikeli işlerle ilgili sağlık raporu alınmadan ağır ve tehlikeli işlerde işçi çalıştırılması, 87. maddesine göre sağlık raporu alınmadan 18 yaşından küçük işçilerin çalıştırılması, 88. maddesine göre Gebe veya Çocuk Emziren Kadınlar Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine uyulmaması, 89. maddesine göre İş Kanunu’na göre çıkarılan çeşitli yönetmelik hükümlerine aykırı davranmak, 90. maddesine göre, İŞKUR’dan izin almaksızın iş ve işçi bulma faaliyetinde bulunmak, 92. maddeye göre, iş müfettişlerinin davetine gelmemek, ifade ve bilgi vermemek, gerekli belge ve delilleri göstermemek ve vermemek, kendilerine gerekli kolaylığı göstermemek, 96. maddeye göre, iş müfettişleri tarafından ifadelerine ve bilgilerine başvurulan işçilere telkinde bulunmak, gerçeği saklamaya ve değiştirmeye sevk etmek, işçilerin gerçeğe aykırı haberler vererek işvereni gereksiz işlemlerle uğraştırmaları veya haksız ve kötü duruma düşürmeye kalkışmaları, 107. maddesine göre iş müfettişlerinin teftiş ve denetim görevlerini yapmalarını ve sonuçlandırmalarını engellemek, Davranış ve fiilleri için 4857 sayılı İş Kanunu’nun Sekizinci Bölümünün 98, 99, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107. maddelerinde öngörülen idari para cezaları uygulanmaktadır(1). www.ozdogrular.com

B- İDARİ PARA CEZALARININ UYGULANMASI

4857 sayılı Kanun’un 30. maddesinde belirtilen özürlü ve eski hükümlü işçi çalıştırılmaması ilgili aynı Kanun’un 101. maddesine göre, 85. maddeye aykırı biçimde İŞKUR Müdürlüğü’nden izin almaksızın işçi ve iş temin etmek üzere büro açılmasıyla ilgili 106. madde belirtilen idari para cezası uygulaması 4857/108. maddesi gereğince İŞKUR Genel Müdürlüğü İlgili İŞKUR İl Müdürlüğü tarafından gerekçesi belirtilmek suretiyle doğrudan yapılmaktadır. 4857 sayılı Kanun’un 102, 103, 104, 105, 106 ve 107. maddelerinde düzenlenmiş olan idari para cezaların uygulanması ise, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ilgili Bölge Müdürlüğünce yapılmaktadır.

02.11.2011 tarih ve 665 sayılı KHK’nın 12. maddesi ile(2) İŞKUR İl Müdürlüğü ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bölge Müdürlüğü’nün tek çatı altında Çalışma ve İŞKUR İl Müdürlüğü unvanı ile faaliyet göstermek üzere birleştirilmesi nedeniyle, bundan böyle İş Kanunu’ndan doğan tüm idari para cezaları Çalışma ve İŞKUR İl Müdürlükleri tarafından uygulanacaktır. 665 sayılı KHK’nın geçici 5. maddesindeki, “Bu Kanun Hükmünde Kararnamede öngörülen düzenlemeler, bu Kanun Hükmünde Kararname’nin yayımı tarihinden itibaren bir yıl içinde yürürlüğe konulur. Anılan düzenlemeler yürürlüğe girinceye kadar mevcut düzenlemelerin bu Kanun Hükmünde Kararname’ye aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmü gereğince mevcut uygulama bir süre daha aynı şekilde devam edecektir. www.ozdogrular.com

C- İDARİ PARA CEZALARINA İTİRAZ

5326 sayılı Kanun’un 27. maddesindeki, “1- idarî para cezası ve mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin idarî yaptırım kararına karşı, kararın tebliği veya tefhimi tarihinden itibaren “en geç on beş gün içinde, sulh ceza mahkemesine başvurulabilir.” Bu süre içinde başvurunun yapılmamış olması halinde idarî yaptırım kararı kesinleşir.

2- Mücbir sebebin varlığı dolayısıyla bu sürenin geçirilmiş olması halinde bu sebebin ortadan kalktığı tarihten itibaren en geç yedi gün içinde karara karşı başvuruda bulunulabilir. Bu başvuru, kararın kesinleşmesini engellemez; ancak, mahkeme yerine getirmeyi durdurabilir.

3- Başvuru, bizzat kanunî temsilci veya avukat tarafından sulh ceza mahkemesine verilecek bir dilekçe ile yapılır. Başvuru dilekçesi, iki nüsha olarak verilir.

4- Başvuru dilekçesinde, idarî yaptırım kararına ilişkin bilgiler, bu karara karşı ileri sürülen deliller açık bir şekilde gösterilir. Dilekçede ayrıca, başvurunun süresinde yapılmasını engelleyen mücbir sebep dayanaklarıyla gösterilir.” düzenlemesine göre, İş Kanunu’nda belirtilen yükümlülüklere aykırı fiillere (kabahatlere) ilişkin bildirilen idari para cezasına karşı 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 27. maddesine göre ceza bildiriminin yapıldığı tarihten itibaren 15 günlük sürede ilgili Sulh Ceza Mahkemesi’nde itiraz edilmediği taktirde, bildirilen idari para cezası kesinleşmektedir.

Yapılan idari para cezasına 15 günlük sürede itiraz edilmeden, ceza miktarının yatırılması durumunda 5326 sayılı Kanun’un 17. maddesine göre bildirilen idari para cezasının 3/4’ü tahsil edilmekte, ¼’lük bir cezai indirim yapılmaktadır. Bildirilen idari para ceza tutarının 3/4’ünün peşin ödenmesi, kişinin bu karara karşı kanun yoluna başvurma hakkını etkilememektedir. www.ozdogrular.com

III- 30+15 GÜNLÜK İTİRAZ SÜRESİNE TABİ İDARİ PARA CEZALARI

4857 sayılı İş Kanunu’nun 92. maddesinin 3. fıkrasında, 13.02.2011 tarih ve 6111 sayılı Kanun’un 78. maddesi ile yapılan değişiklikle, “Çalışma hayatını izleme, denetleme ve teftişe yetkili iş müfettişleri ile işçi şikâyetlerini incelemekle görevli bölge müdürlüğü memurları tarafından tutulan tutanaklar aksi kanıtlanıncaya kadar geçerlidir. İş müfettişleri tarafından düzenlenen raporların ve tutulan tutanakların işçi alacaklarına ilişkin kısımlarına karşı taraflarca otuz gün içerisinde yetkili iş mahkemesine itiraz edilebilir. İş mahkemesinin kararına karşı taraflarca 5521 sayılı Kanun’un 8. maddesine göre kanun yoluna başvurulabilir. Kanun yoluna başvurulması iş mahkemesince hüküm altına alınan işçi alacağının tahsiline engel teşkil etmez.” düzenlemesi getirilmiştir. Böylece iş müfettişi tarafından tespit edilen işçi alacaklarına karşı 30 günlük sürede itiraz edilmediği taktirde, bildirilen işçi alacaklarının kesinleşeceği sonucu ortaya çıkmaktadır.

İş müfettişlerince işyerinde gerek, planlı genel teftişlerde, gerekse, şikayete bağlı inceleme teftişlerinde, işçilerin fazla mesai, hafta tatili çalışması ile genel tatil günü çalışma ücretinin ödenmediği ya da eksik ödendiğine işçi ifadeleri ve işçilik kayıtlarının tetkiki sonucunda ulaşılması halinde, hem ödenmeyen fazla mesai, genel tatil ve hafta tatil çalışma ücretlerinin ödenmesi işverenlikten istenmekte, hem de işverenlik aleyhinde hafta ve genel tatil günü çalışma ücretinin ödenmemesi nedeniyle 4857 sayılı Kanun’un 32. maddesine muhalefetten aynı Kanun’un 102/a maddesi gereği her işçi ve her ay için (2011 yılında 122 TL) idari para cezası, fazla mesai ücretinin ödenmemesi nedeniyle 4857 sayılı Kanun’un 41. maddesine muhalefetten aynı Kanun’un 102/c maddesi gereğince her işçi için (2011 yılında 219 TL) idari para cezasının uygulanması istenebilmektedir.

Bu nev’i idari para cezalarının kesinleşmesi, yukarıda izah edildiği gibi 4857 sayılı Kanun’un 6111 sayılı Kanunla değişik 92. maddesindeki, “İş müfettişleri tarafından düzenlenen raporların ve tutulan tutanakların işçi alacaklarına ilişkin kısımlarına karşı taraflarca otuz gün içerisinde yetkili iş mahkemesine itiraz edilebilir.” hükmüne göre, 30 günlük itiraz süresinin beklenilmesini gerektirmektedir. Çünkü idari para cezası, ödenmesi istenen işçi alacağının kesinleşmesine bağlıdır. İşçi alacaklarının doğruluğu kesinleşmeden idari para cezasının uygulanması mümkün olmayacaktır. 92. maddeye göre 30 günlük sürede iş mahkemesine ödenmesi istenen işçi alacaklarına karşı itirazın yapılması ve mahkemece işçi alacaklarının bulunmadığına hükmedilmesi durumunda, fazla mesai, genel tatil ve hafta tatili çalışma ücret alacağı yönündeki tespit, hukuki tabirle “keenlem yekün (tümden yok)” sayılacağından belirtilen işçi alacaklarıyla ilgili idari para cezası uygulamasının bir dayanağı da kalmayacağından, Bu nevi idari para cezalarının uygulanmasından önce işçi alacaklarına karşı 30 günlük sürede yapılmış bir itirazın olup olmadığı belirlendikten ve beklenildikten sonra 5326/27. maddeye göre 15 günlük itiraz süresi işletilmeli, şayet 30 günlük sürede işçi alacaklarına karşı bir itiraz yapılmışsa, açılmış davanın kesinleşmesi beklenilmeli, iş mahkemece yapılan itirazın ret edilmesi halinde, karar tarihinden itibaren 15 günlük süre zarfında Sulh Ceza Mahkemesinde idari para cezasına karşı itiraz edilmelidir. Şayet iş mahkemesince işçi alacaklarının bulunmadığı yönünde bir karar verilmesi durumunda, yapılmış olan idari para ceza bildiriminin devredilen Bölge Çalışma Müdürlüğü’nce iptal edilmesi mevcut mevzuata uygun olacaktır, diye düşünülmektedir. www.ozdogrular.com

IV- SONUÇ

4857 sayılı İş Kanunu’na göre uygulanan idari para cezalarına karşı 5326 sayılı Kanun’un 27. maddesine göre ceza bildiriminin yapıldığı günden itibaren 15 gün içerisinde Sulh Ceza Mahkemesinde itirazın yapılması gerekmektedir. 4857/92. maddesinde belirtilen işçi alacaklarıyla ilişkili idari para cezalarında ise; 30+15 günlük itiraz süresine riayet edilmesi, işçi alacaklarının doğruluğu yönünde iş mahkemesinde bir kararın verilmesi halinde, kararın kesinleşmesinden itibaren 5326/27. maddesindeki 15 günlük itiraz süresinin başlatılması, iş mahkemesince, doğmuş işçi alacaklarının bulunmadığına hükmedilmesi durumunda ise; idari para cezasına konu işlem tümden ortadan kalkacağından, Bölge Müdürlüğü’nce yapılmış olan idari para cezası bildiriminin iptal edilmesi gerekecektir. www.ozdogrular.com

 

Mehmet KARADURMUŞ*

E-Yaklaşım

 

(*)        Baş İş Müfettişi

(1)       Yaklaşım Dergisi, Pratik Bilgiler, İş Kanunu’na göre uygulanacak idari para cezaları çizelgesi.

(2)       665 sayılı Kanun Hükmündeki Kararname (02.11.2011 tarih ve 28103 sayılı mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.)

 

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Yukarıda yer verilen açıklamalar, konuya ilişkin genel bilgiler içermektedir. Özdoğrular smmm ltd. şti./ www.ozdogrular.com, işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkan sonuçlardan dolayı herhangi bir sorumluluk iddiasında bulunulamaz.