Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Aynı İşverenin Başka Bir İşyerinde Naklen, Hizmet Akdi Sona Ermeden Çalışmaya Başlayan Sigortalının Bildirimi PDF Yazdır e-Posta
25 Ağustos 2011

Image

5510 sayılı “Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu”([1])nun sigortalılık hak ve yükümlülüklerine ilişkin hükümleri 01.10.2008 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir.

I- GİRİŞ

5510 sayılı Kanun’un 4. maddesinin birinci fıkrası ile ilk defa 2008 yılı Ekim ayı başı itibariyle sigortalı olarak çalışmaya başlayanlar için sigortalılık statüleri; hizmet akdi ile bir veya birkaç işveren tarafından çalıştırılanlar için (a) bendi, hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi nam ve hesabına bağımsız olarak çalışanlar için (b) bendi, kamu idarelerinde (a) ve (b) bendi kapsamı dışında çalışanlar için (c) bendi kapsamında sigortalılık hali olarak kabul edilmişlerdir. Bununla birlikte 5510 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği 2008 yılı Ekim ayı başından önce 506 ve 2925 sayılı Kanunlara tabi olarak geçen sigortalılık süreleri 5510 sayılı Kanun’un 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında, 1479 ve 2926 sayılı Kanunlara tabi olarak geçen sigortalılık süreleri 5510 sayılı Kanun’un 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında, 5434 sayılı Kanun’a tabi olarak geçen sigortalılık süreleri 5510 sayılı Kanun’un 4. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında geçmiş sigortalılık süreleri olarak kabul edilerek kazanılmış hakların korunması bakımından geçiş hükümleri getirilmiştir.

5510 sayılı Kanun’un 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılabilmek için sigortalının, işveren veya işveren vekili veyahut da alt işveren tarafından işe alınıp, hizmet akdine tabi olarak çalıştırılması gerekli ve yeterlidir. Çalışan ile işveren arasındaki ilişkinin hizmet akdi sayılıp sayılmayacağının değerlendirilmesinde “818 sayılı Borçlar Kanunu”nun hizmet akdine ilişkin hükümleri ile “4857 sayılı İş Kanunu”nun iş sözleşmesine ilişkin hükümleri dikkate alınır.

5510 sayılı Kanun’a göre işveren; hizmet akdine tabi olanlar yönünden, bu Kanun’un 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanları çalıştıran gerçek veya tüzel kişiler ile tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar olarak tanımlanmıştır. 5510 sayılı Kanun’da işveren vekili, işveren adına ve hesabına, işin veya görülen hizmetin bütününün yönetim görevini yapan kimse olarak ifade edilmiştir. 5510 sayılı Kanun’a göre işveren deyimi işveren vekilini de kapsamakta olup işveren vekili bu Kanun’da belirtilen yükümlülüklerden dolayı işveren ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmuştur. Sigortalıyı işe alan alt işveren ise bir işyerinde yürütülen mal ve hizmet üretimine ilişkin bir işte veya işin bölüm veya eklentilerinde işverenden iş alan ve aldığı bu işte sigortalı çalıştıran üçüncü kişidir. Alt işverenin işe aldığı sigortalılar bakımından 5510 sayılı Kanun’un işverene yüklediği yükümlülüklerden dolayı asıl işverenlerde alt işveren ile birlikte sorumlu tutulmuşlardır.

II- İŞE ALINAN SİGORTALILARIN KURUM’A([2]) BİLDİRİLMESİ

5510 sayılı Kanun’da işyerinin bildirilmesi, sigortalıların bildirilmesi gibi işverene bazı yükümlülükler yüklenmiştir. Yukarıda açıklandığı üzere, çalışanlar ister işveren, ister işveren vekili isterse işin bölüm ve eklentilerinde iş alan alt işverenler tarafından işe alınmış olsun bunların Kurum’a bildirilmeleri zorunludur. Bu yükümlülüğün yerine getirilmesi bakımından 5510 sayılı Kanun işveren, işveren vekili ve alt işvereni birlikte sorumlu tutmuştur. 5510 sayılı Kanun’un 92. maddesinde yapılan düzenleme gereğince bu Kanun’un 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sayılanlar açısından sigortalılık mecburidir. Bu Kanun’da yer alan sigorta hak ve yükümlülüklerini ortadan kaldırmak, azaltmak, vazgeçmek veya başkasına devretmek için sözleşmelere konulan hükümler geçersizdir. 5510 sayılı Kanun’a konulan “sigortalılığın zorunluluğu ilkesi” gereğince sigorta hak ve yükümlülükleri açısından bireysel anlamda sigortalılık niteliğinin kazanılması, çalışan kişinin işe alınmasıyla birlikte başlar. Sigortalılık niteliğinin kazanılması, çalışmaya başlanmasıyla birlikte kendiliğinden kazanılan bir hak ve yükümlülük sayıldığından başkaca bir talep ve işlemin yapılmasına bağlı kurulan bir hak ve yükümlülük değildir. Bununla birlikte bu çalışma olgusunun varlığını ispat edebilmek ve çalışanların ilerde hak kayıplarına uğramamaları için sigortalılığın Kurum’a bildirilerek tescil edilmesi gerekir.

5510 sayılı Kanun’un 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında hizmet akdine dayalı olarak çalışan sigortalıların, bildirilmesi örneği “Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği”([3]) ekinde yer alan “Sigortalı İşe Giriş Bildirgesi”nin Kurum’a verilmesi suretiyle olur. Bu sigortalıların Kurum’a bildirilmesinde genel kural, sigortalı işe giriş bildirgelerinin, çalışmaya başladıkları tarihten en az bir gün Kurum’a verilmesidir. Sigortalılar, Kurum’a verilen sigortalı işe giriş bildirgelerine göre T.C. kimlik numaraları ile bilgisayar ortamında tutulan tescil kütüğüne kayıt edilirler. T.C. kimlik numarası aynı zamanda sigortalının sosyal güvenlik sicil numarasını oluşturur. Tescil işlemi yapıldıktan sonra sigortalı adına hizmet kayıtları oluşturur.

5510 sayılı Kanun’un 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanları çalıştıran işverenlerden aylık prim ve hizmet belgesinin zorunlu olarak e-sigorta yoluyla verenler; 01.11.2008 tarihinden itibaren sigortalı tekrar işe giriş bildirgelerini, 01.12.2008 tarihinden itibaren ise sigortalı ilk işe giriş bildirgelerini zorunlu olarak e-sigorta yoluyla internet üzerinden Kurum’a vermek zorundadırlar.

III- İŞE ALINAN SİGORTALILARIN BİLDİRİLMEMESİNİN MÜEYYİDESİ

İşyerinde çalıştırılmak üzere işe alınan sigortalıların bildirimi işverenleri tarafından süresi dışında geç olarak yapılacağı gibi sigortalıların işe giriş bildirgelerinin verilmediği, mahkeme kararından, Kurum’un denetim ve kontrolle görevli elamanlarınca yapılan tespitlerden ya da diğer kamu idarelerinin denetim elamanlarının kendi mevzuatları gereğince yapılacak olan soruşturma, denetim ve incelemelerden veya bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden tespit edilebilir. İşveren, işveren vekili ve alt işverenlerin, 5510 sayılı Kanun’un 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanların sigortalı işe giriş bildirgelerini, çalışmaya başladıkları tarihten önce Kurum’a vermemeleri halinde, 5510 sayılı Kanun’un 102. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince idari para cezasına çarptırılırlar.

Buna göre; 5510 sayılı Kanun’un 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanların sigortalı işe giriş bildirgelerinin çalışmaya başladığı tarihten önce ya da Kurum’ca belirlenen şekle veya usule uygun verilmemesi veya Kurum’ca internet, elektronik vb. ortamda göndermekle zorunlu tutulduğu hâlde anılan ortamda gönderilmemesi halinde, her bir sigortalı için asgari ücret tutarında idari para cezası uygulanır. 5510 sayılı Kanun’un 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanların sigortalı işe giriş bildirgelerinin verilmediğinin, mahkeme kararından veya Kurum’un denetim ve kontrolle görevli memurlarınca yapılan tespitlerden ya da diğer kamu idarelerinin denetim elemanlarının kendi mevzuatları gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemelerden veya bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden anlaşılması halinde, her bir sigortalı için asgari ücretin iki katı tutarında idari para cezası uygulanır.

İşverenin sigortalı çalıştırılan birden fazla işyeri bulunabilir. 5510 sayılı Kanun’da işyeri kavramı; sigortalı sayılanların maddi olan ve olmayan unsurlar ile birlikte işlerini yaptıkları yerler olarak tanımlanmıştır. İşyerinde üretilen mal veya verilen hizmet ile nitelik yönünden bağlılığı bulunan ve aynı yönetim altında örgütlenen işyerine bağlı yerler, dinlenme, çocuk emzirme, yemek, uyku, yıkanma, muayene ve bakım, beden veya meslek eğitimi yerleri, avlu ve büro gibi diğer eklentiler ile araçlar da işyerinden sayılır. Aynı işverenin, birden fazla işyeri kurması veya devir alması yahut kendisine intikal etmesi hâlinde her işyeri için ayrı işyeri bildirgesi düzenlenir. 5510 sayılı Kanun’un 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı çalıştıran işveren tarafından işyeri bildirgesi ile Yönetmelikte belirlenen diğer belgelerin Kurum’a verilmesinden sonra işyerinin tescil edilmesi için Kurum tarafından “Mahiyet Kodu”, “İşkolu Kodu”, “Ünite Kodu”, “Sıra Numarası”, “İl Kodu”, “İlçe Kodu”, “Kontrol Numarası” ve varsa “Geçici İş İlişkisi Kurulan İşveren Numarası” ile “Alt İşveren Numarası”nı ihtiva eden bir sicil numarası verilir ve bu numara işverene tebliğ edilir. İşverenler, sosyal güvenliğe ilişkin tüm işlemlerini bu sicil numarası üzerinden yürütürler.

Mahiyet Kodu: Yapılan işin özel veya kamu sektörüne ait daimi veya geçici olduğunu belirtmeye yönelik olup tek hane rakamdan ibarettir. ‘1’ rakamı kamu sektörüne ait devamlı işyerlerini, ‘2’ rakamı özel sektöre ait devamlı işyerlerini, ‘3’ rakamı kamu sektörüne ait geçici işyerlerini, ‘4’ rakamı özel sektöre ait geçici işyerlerini ifade eder.

İşkolu Kodu: Yapılan işin “Kısa Vadeli Sigorta Kolları Prim Tarifesine”([4]) göre hangi iş koluna girdiğini belirtmeye yönelik olup dört hane rakamdan ibarettir.

Ünite Kodu: İşyerinin işlem gördüğü üniteyi belirtmeye yönelik olup iki hane rakamdan ibarettir.

Sıra Numarası: Her işyerine ilgili ünite tarafından iller itibarıyla ve sıra takip etmek suretiyle verilen bir numara olup yedi hane rakamdan ibarettir.

İl Kodu: İşyerinin hangi ilde olduğunu belirtmeye yönelik olup il trafik kod numarasından ibarettir.

İlçe Kodu: İşyerinin hangi ilçede olduğunu belirtmeye yönelik olup iki hane rakamdan ibarettir.

Kontrol Numarası: İşyeri sicil numarasının doğru kullanılmasını sağlamaya yönelik olup iki hane rakamdan ibarettir.

İşverenin sigortalı çalıştırılan birden fazla işyerinin bulunması halinde, bu işyerlerinde çalıştırdığı sigortalıların bildirimleri her bir işyerine Kurum’ca verilen işyeri sicil numaraları esas alınarak bu sicil numaraları üzerinden yapılır.

Örnek: İstanbul İlinde farklı semtlerde 5 farklı işyeri bulunan bir işverenin bu işyerlerinde çalıştırdığı sigortalılarını, Kurum’ca 5 farklı işyerine verilen işyeri sicil numarası üzerinden Kurum’a bildirmesi zorunludur.

Kural olarak işverenin, 5510 sayılı Kanun’un 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında çalıştırdığı sigortalılarını, çalıştırmaya başlamadan önce sigortalı işe giriş bildirgesiyle Kurum’a bildirmesi zorunluluğu getirilmiştir. Bir işverenin, Kurum’un aynı ya da başka ünitelerinde tescil edilmiş birden fazla işyerinde çalıştırdığı sigortalılarını zaman zaman çeşitli nedenlerle bu işyerleri arasında nakletmesi söz konusu olabilir. İlk işyerindeki çalışmasına ait sigortalı işe giriş bildirgesi Kurum’a verilerek, tescil işlemi yapılmış olan sigortalının, naklen ve hizmet akdi sona ermeden aynı işverenin aynı ya da başka ünitede tescil edilmiş diğer bir işyerinde çalışmaya başlaması halinde, sigortalı işe giriş bildirgesinin en az bir gün önceden Kuruma verilmesi kuralına bir istisna getirilmiştir.

Bu durumda yasal süresi dışında Kurum’a verilen sigortalı işe giriş bildirgeleri de yasal süresinde verilmiş olarak kabul edilecektir. Bunun için sigortalının nakledildiği işyerinin aynı işverene ait olması, sigortalının nakil edilmeden önceki işyerindeki çalışmasına ait sigortalı işe giriş bildirgesinin Kurum’a verilerek tescil edilmiş olması ve hizmet akdinin sona ermemiş olması gerekir.

Örnek: İstanbul İlinde faaliyet gösteren (X) firmasının Bakırköy Sosyal Güvenlik Merkezinde işlem gören işyerine ait 5 sigortalısını 01.10.2009 tarihinde hizmet akitleri sona ermeksizin, Gaziosmanpaşa Sosyal Güvenlik Merkezinde işlem gören işyerine personel takviyesi amacıyla nakletmiş olsun. Bu 5 sigortalının sigortalı işe giriş bildirgeleri Gaziosmanpaşa Sosyal Güvenlik Merkezine 31.12.2009 tarihinde verilmiş olsa bile geç verilen sigortalı işe giriş bildirgeleri yasal süresinde verilmiş olarak kabul edilecek ve bunlardan dolayı idari para cezası uygulanmayacaktır.

IV- SONUÇ

5510 sayılı Kanun’un 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamına göre hizmet akdine dayalı olarak çalışanlar için sigortalılık niteliği işe alınmalarıyla birlikte kendiliğinden kazanılan hak ve yükümlülük olmakla beraber bu olgunun varlığının ispatı açısından sigortalılık durumunun Kurum’a bildirilerek tescil edilmesi zorunludur. Bu bildirim yükümlüğü işverene ait olup Sigortalı İşe Giriş Bildirgesinin Kurum’a verilmesi suretiyle yerine getirilir. İşyerinde çalıştırılan sigortalıların, sigortalı işe giriş bildirgelerinin yasal süresi dışında Kurum’a verildiğinin ya da işyerinde böyle bir sigortalı çalıştırıldığı halde sigortalı işe giriş bildirgesinin verilmediğinin mahkeme kararından, Kurum’un denetim ve kontrolle görevli elamanlarınca yapılan tespitlerden ya da diğer kamu idarelerinin denetim elamanlarının kendi mevzuatları gereğince yapılacak olan soruşturma, denetim ve incelemelerden veya bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden tespit edilmesi halinde bu yükümlülüğü yerine getirmeyen işverenler hakkında 5510 sayılı Kanun’un 102. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince idari para cezası uygulanır. Ancak ilk işyerindeki çalışması sigortalı işe giriş bildirgesi ile Kurum’a bildirilerek tescil edilmiş olan sigortalının naklen ve hizmet akdi sona ermeden aynı işverenin aynı ya da başka bir ünitede tescil edilmiş olan işyerinde çalışmaya başlaması halinde bu işyerinden sigortalı işe giriş bildirgesinin en az bir gün önceden verilmesi kuralına bir istisna getirilmiş olup böyle bir durumda işverene idari para cezası uygulanamayacaktır. Bu uygulama ile daha önceden Kurum’a bildirimi yapılarak tescil edilmiş olan sigortalıların, birden fazla işyeri bulunan işverenlerin bu işyerleri arasında görev yeri değişiklikleri halinde işe giriş bildirgelerinden dolayı uygulanan idari para cezası baskısı kaldırılmış ve işverenlerin lehine kolaylık sunulmuştur.

 

Süleyman TUNÇAY*

E-Yaklaşım


(*)        Sosyal Güvenlik Kurumu Başmüfettişi

[1] 16.06.2006 tarih ve 26200 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

[2] Bu yazıda geçen (Kurum) ibaresi (Sosyal Güvenlik Kurumu’nu) ifade eder.

[3] 28.08.2008 tarih ve 26981 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

[4] 29.09.2008 tarih ve 27012 (2. mükerrer) sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.