Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
100 soruda 2010 menkul kıymet gelirlerinin vergilendirilmesi Kitapçık halinde PDF Yazdır e-Posta
02 Mart 2011

Image

Gerçek kişilerin vergiye tabi gelirleri arasında önemli bir yer tutan menkul kıymet gelirleri, Gelir Vergisi Kanunu’nda, bu kıymetlerin vade tarihine kadar elde tutulmasından elde edilen faiz gelirleri ile vade tarihinden önce elden çıkarılmasından sağlanan alım satım kazançları olarak iki ana başlık altında değerlendirilmektedir.

Hisse senedi kar payları, TL ve yabancı para cinsinden açılan mevduat hesaplarına yürütülen faizler, repo kazançları, her nevi tahvil ve Hazine bonosu faizleri, alacak faizleri, faizsiz olarak kredi verenlere ödenen kar payları, katılım bankalarınca kar ve zarara katılma hesabı karşılığı ödenen kar payları, sigorta şirketleri ve emekli sandıklarınca yapılan ödemeler anılan kanunun 75. maddesinde “menkul sermaye iradı” olarak tanımlanmıştır. Menkul kıymetlerin vadesinden önce elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar ise yine aynı Kanun’un mükerrer 80. maddesi uyarınca “değer artış kazancı” olarak kabul edilmektedir.

Menkul kıymetlerden elde edilen ve yukarıda sayılan bu gelir ve kazançlar üzerinden kesilecek vergiler (stopaj) konusunda 6009 Sayılı Kanun’la bazı değişiklikler yapılmıştır.

Bu çalışmamızda tam mükellef bireysel yatırımcılar tarafından 2010 yılında elde edilen, başta Hazine bonosu ve Devlet tahvili faiz gelirleri ve alım satım kazançları, hisse senedi kar payları ve alım satım kazançları ile mevduat faizi/repo kazançları olmak üzere menkul kıymet gelirlerinin beyanı ve vergilendirilmesine ilişkin kurallar, konuyla ilgili muhtemel sorulara verilen örnekli cevaplarla açıklanmaktadır.

“100 soruda 2010 menkul kıymet gelirlerinin vergilendirilmesi" Kitabını görmek için tıklayınız